Klause
New member
Çin Medya Kümesi Profesörü Xu Xinyue, açıklamalarda bulundu. Xu Xinyue, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Rusya-Ukrayna krizinin yaşanmasından bu yana, ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’ya karşı çeşitli yaptırımlar uygulamayı ağırlaştırıyor. Bu krizin yaratıcısı ABD tarafınca ikna edilen Avrupa, beklenmedik bir biçimde, Rusya’ya yönelik yaptırımların akabinde sıkıntı duruma düştü.
Pekala Avrupa soğuktan ve açlıktan ne vakit “uyanacak”?
Doğalgaz yetersizliğinden Avrupalıların bir kısa mühlet evvel epey üşüdüğü söyleniyor. niçin bu biçimde dendiğine bir göz atalım: 1 Nisan’da Rusya yeni bir gaz ödeme sistemini başlattı. Bu sırada Kuzey Kutbu’ndan bir soğuk hava dalgası süratle Avrupa’yı vurdu. Büyük kentlerde ağır kar yağışı ile birlikte sıcaklık Avrupa’da süratle düştü.
Avrupa, Rusya’ya yaptırım uygularken, kendisini sıkıntı duruma sokmayı hiç düşünmüyordu. Lakin kelamda “güvenlik” veya hayatta kalmak, bu ikisinden hangisi daha değerli? Örneğin Fransa, Rusya’ya uyguladığı yaptırımdan dolayı kaynaklanan doğalgaz sıkıntısına sanki dayanamıyormuş üzere görünüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron genel seçimler için kampanya yürütürken bir vatandaşı tarafınca yüz yüze sıkıştırılarak, “Bizimle Ukrayna sorununu konuşuyorsunuz, lakin Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, bize doğalgaz gönderen boru sınırının vanasını kapattığında ne yapacağız?” sorusuna maruz kaldı. Macron açıkça itiraf etti; “Bu sorunun sihirli bir cevabı yok.” Rusya’ya yaptırım uygulayan Fransa’da elektrik meblağları yükseldi, nükleer santrallerin yarısı kapatıldı. kolay ailelerin evlerini soğuk günlerde ısıtmak ve şirketlerin varlığını sürdürmesi için aslında Rusya ile işbirliği yapmaktan öteki seçenek yoktur. ötürüsıyla Fransa, Rusya’ya vizesini geri vermeye başladı. Bir aydır tutulan bir Rus yük gemisi Fransa tarafınca özgür bırakıldı ve 110 bin dolar tazminat ödendi. bu türlü Fransa Rusya’nın “dost olmayan ülke” listesinden çıkarılabilir ve Fransa’ya doğalgaz arzı eski haline dönebilir.
Artık İngiltere’deki duruma bakalım. Ülkede elektrik ve gaz fiyatlarındaki keskin artış niçiniyle 2 Nisan günü Londra’nın merkezinde hükümet aykırısı protestolar düzenlendi. Protestocular Başbakan Boris Johnson ‘ın konutunun önünde toplanarak onun ve muhafazakar hükümetin istifasını istedi. Protestocular “Doğalgaz istiyoruz, yaşamak istiyoruz!” formunda sloganlar attı. Ama İngiltere artık ruble olarak ödemek yapmak istese bile Rusya, İngiltere’ye doğalgaz satmayı reddetiyor.
Bir bakalım Almanya’nın durumu nasıl? Rusya’nın doğalgaz boru sınırındaki gaz akışını kesmesinin akabinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya’da on binlerce kişi tarafınca azarlandı ve hatta onun istifasını istediler. Avrupa’nın doğalgaz gereksiniminin üçte birinin her yıl Rusya’dan ithal edilmesi gerektiği, en çok ithalat yapanın Almanya olduğu ve Rusya’ya daha bağımlı olduğu bildiriliyor. Almanya’nın Rusya’dan yaptığı doğalgaz ithalatı, toplam ithalatının yüzde 40’ını oluşturuyor ve bunun üçte biri endüstriyel üretim, geri kalanı ise sivil kullanım için kullanılıyor. Alman hanelerinin yarısının ısınmak için doğalgaza muhtaçlığı var. Rusya doğalgaz boru sınırlarını kapatırken ilk etkilenen ülke Almanya oldu. Almanya’da artan gaz meblağları durdurulamıyor ve biroldukça hane bu maliyetleri karşılayamıyor. Birtakım yetkililer, güç tasarrufu için insanların kapalı yerlerde kazak ve üşümemek için daha fazla kıyafet giymelerini istedi. Almanya, Rus gazına olan bağımlılığını daima olarak azaltsa da kısa vadede bir tesiri olmuyor.
Dahası, Avrupa’daki kimi ülkeler, güç tasarrufu için ilgili yasağı kaldırarak, insanların ısınmak için odun kesmesine müsaade verdi.
Gaz ve petrolün yetersizliği bir gerçeklik haline geldi ve onları bekleyen daha önemli bir imtihan, yani besin problemi sorunu da var. Çünkü Rusya tahılları ruble ve ulusal para ünitesiyle ihraç edeceğini deklare etti. bununla birlikte Rusya, tahıl ihraç edeceği Batılı ülkelerin sayısını azaltacak. Tüm bunlar, Avrupa Birliği’nde büyük bir paniğe yol açtı. Zira AB’nin mısır ithalatının yarısından fazlası, yumuşak buğday ithalatının yaklaşık beşte biri ve bitkisel yağların yaklaşık dörtte biri Rusya’dan ithal ediliyor.
Isıtma için doğalgaz yerine oduna geçilebilir. Ancak yiyecek şayet olmazsa, açlığı ağaç kabuklarıyla gidermek imkansızdır. Avrupa’da yaşlı bir adam şu biçimde dedi: “Eskiden düzgün bir hayat yaşıyordum, vaktim olduğunda seyahat edebiliyordum ancak artık her şey değişti, elektrik ve ısınma faturalarını ödemek bile zorlaştı.”
Bölgesel çatışma beklenmedik bir biçimde, Avrupa’yı “açlık ve soğuk” krizine sokuyor. Bu krizin yaratıcısı ve krizden büyük yarar elde eden Amerikalı siyasetçiler şu an neler düşünüyor? Krizin mağduru olan Avrupa soğuktan ve açlıktan ne vakit “uyanıp” gerçekleri gorebilecek.?”
Kaynak Çin Memleketler arası Radyosu
Hibya Haber Ajansı
“Rusya-Ukrayna krizinin yaşanmasından bu yana, ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’ya karşı çeşitli yaptırımlar uygulamayı ağırlaştırıyor. Bu krizin yaratıcısı ABD tarafınca ikna edilen Avrupa, beklenmedik bir biçimde, Rusya’ya yönelik yaptırımların akabinde sıkıntı duruma düştü.
Pekala Avrupa soğuktan ve açlıktan ne vakit “uyanacak”?
Doğalgaz yetersizliğinden Avrupalıların bir kısa mühlet evvel epey üşüdüğü söyleniyor. niçin bu biçimde dendiğine bir göz atalım: 1 Nisan’da Rusya yeni bir gaz ödeme sistemini başlattı. Bu sırada Kuzey Kutbu’ndan bir soğuk hava dalgası süratle Avrupa’yı vurdu. Büyük kentlerde ağır kar yağışı ile birlikte sıcaklık Avrupa’da süratle düştü.
Avrupa, Rusya’ya yaptırım uygularken, kendisini sıkıntı duruma sokmayı hiç düşünmüyordu. Lakin kelamda “güvenlik” veya hayatta kalmak, bu ikisinden hangisi daha değerli? Örneğin Fransa, Rusya’ya uyguladığı yaptırımdan dolayı kaynaklanan doğalgaz sıkıntısına sanki dayanamıyormuş üzere görünüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron genel seçimler için kampanya yürütürken bir vatandaşı tarafınca yüz yüze sıkıştırılarak, “Bizimle Ukrayna sorununu konuşuyorsunuz, lakin Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, bize doğalgaz gönderen boru sınırının vanasını kapattığında ne yapacağız?” sorusuna maruz kaldı. Macron açıkça itiraf etti; “Bu sorunun sihirli bir cevabı yok.” Rusya’ya yaptırım uygulayan Fransa’da elektrik meblağları yükseldi, nükleer santrallerin yarısı kapatıldı. kolay ailelerin evlerini soğuk günlerde ısıtmak ve şirketlerin varlığını sürdürmesi için aslında Rusya ile işbirliği yapmaktan öteki seçenek yoktur. ötürüsıyla Fransa, Rusya’ya vizesini geri vermeye başladı. Bir aydır tutulan bir Rus yük gemisi Fransa tarafınca özgür bırakıldı ve 110 bin dolar tazminat ödendi. bu türlü Fransa Rusya’nın “dost olmayan ülke” listesinden çıkarılabilir ve Fransa’ya doğalgaz arzı eski haline dönebilir.
Artık İngiltere’deki duruma bakalım. Ülkede elektrik ve gaz fiyatlarındaki keskin artış niçiniyle 2 Nisan günü Londra’nın merkezinde hükümet aykırısı protestolar düzenlendi. Protestocular Başbakan Boris Johnson ‘ın konutunun önünde toplanarak onun ve muhafazakar hükümetin istifasını istedi. Protestocular “Doğalgaz istiyoruz, yaşamak istiyoruz!” formunda sloganlar attı. Ama İngiltere artık ruble olarak ödemek yapmak istese bile Rusya, İngiltere’ye doğalgaz satmayı reddetiyor.
Bir bakalım Almanya’nın durumu nasıl? Rusya’nın doğalgaz boru sınırındaki gaz akışını kesmesinin akabinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya’da on binlerce kişi tarafınca azarlandı ve hatta onun istifasını istediler. Avrupa’nın doğalgaz gereksiniminin üçte birinin her yıl Rusya’dan ithal edilmesi gerektiği, en çok ithalat yapanın Almanya olduğu ve Rusya’ya daha bağımlı olduğu bildiriliyor. Almanya’nın Rusya’dan yaptığı doğalgaz ithalatı, toplam ithalatının yüzde 40’ını oluşturuyor ve bunun üçte biri endüstriyel üretim, geri kalanı ise sivil kullanım için kullanılıyor. Alman hanelerinin yarısının ısınmak için doğalgaza muhtaçlığı var. Rusya doğalgaz boru sınırlarını kapatırken ilk etkilenen ülke Almanya oldu. Almanya’da artan gaz meblağları durdurulamıyor ve biroldukça hane bu maliyetleri karşılayamıyor. Birtakım yetkililer, güç tasarrufu için insanların kapalı yerlerde kazak ve üşümemek için daha fazla kıyafet giymelerini istedi. Almanya, Rus gazına olan bağımlılığını daima olarak azaltsa da kısa vadede bir tesiri olmuyor.
Dahası, Avrupa’daki kimi ülkeler, güç tasarrufu için ilgili yasağı kaldırarak, insanların ısınmak için odun kesmesine müsaade verdi.
Gaz ve petrolün yetersizliği bir gerçeklik haline geldi ve onları bekleyen daha önemli bir imtihan, yani besin problemi sorunu da var. Çünkü Rusya tahılları ruble ve ulusal para ünitesiyle ihraç edeceğini deklare etti. bununla birlikte Rusya, tahıl ihraç edeceği Batılı ülkelerin sayısını azaltacak. Tüm bunlar, Avrupa Birliği’nde büyük bir paniğe yol açtı. Zira AB’nin mısır ithalatının yarısından fazlası, yumuşak buğday ithalatının yaklaşık beşte biri ve bitkisel yağların yaklaşık dörtte biri Rusya’dan ithal ediliyor.
Isıtma için doğalgaz yerine oduna geçilebilir. Ancak yiyecek şayet olmazsa, açlığı ağaç kabuklarıyla gidermek imkansızdır. Avrupa’da yaşlı bir adam şu biçimde dedi: “Eskiden düzgün bir hayat yaşıyordum, vaktim olduğunda seyahat edebiliyordum ancak artık her şey değişti, elektrik ve ısınma faturalarını ödemek bile zorlaştı.”
Bölgesel çatışma beklenmedik bir biçimde, Avrupa’yı “açlık ve soğuk” krizine sokuyor. Bu krizin yaratıcısı ve krizden büyük yarar elde eden Amerikalı siyasetçiler şu an neler düşünüyor? Krizin mağduru olan Avrupa soğuktan ve açlıktan ne vakit “uyanıp” gerçekleri gorebilecek.?”
Kaynak Çin Memleketler arası Radyosu
Hibya Haber Ajansı