tanitici50
New member
Koronavirüs salgınının küresel ekonomik tesirleri devam ederken krizi fırsata dönüştürmeye çalışan şirketler, iş hacmini genişletmek, maliyet avantajları yakalamak, dağıtım kanallarını güçlendirmek ve küresel pazarlara açılmak emeli ile şirket birleşmelerine yöneliyor. Bilhassa mali yapıları kuvvetli ve nakit akışlarını düzgün yöneten şirketler ise şirket satın almalar ile büyüme fırsatları yakalıyorlar.
Bilhassa Orta Avrupa ülkelerinde şirket birleşme ve satın almaları (M&A) konusunda cazip fırsatlar olduğunun altını çizen Dinamo Danışmanlık Kurucusu, Kamu Özel İştiraki (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, “Salgınla bir arada 2020 yılından itibaren küresel ekonomik atmosfer bir dönüşüm geçirmektedir. Yaşadığımız süreçte hem yatırım yapılacak kesimlerde bir evvelandirme farklılığı birebir vakitte uygun maliyetlerle bol fon kaynağının olması dünya genelinde 2020 yılı ikinci yarısından itibaren şirket birleşme ve satın alma süreçlerine sürat kazandırmıştır. Bilhassa teknoloji dalı süreç adetleri ve toplam süreç hacmi prestiji ile rekorlar kırmaktadır. Teknoloji kesimini, sıhhat, dağıtım ve lojistik, besin, telekomünikasyon, otomotiv üzere kesimler izlemektedir.
2021 yılına ait şirket birleşme ve satın alma süreçleri öngörülerinde, en hareketli coğrafyalardan birinin Avrupa Birliği ülkeleri olacağı iddia edilmekte ve bu yılın birinci çeyrek dataları de bu durumu teyit etmektedir.
AB ülkelerinde cazip fonlama imkanları, salgının yol açtığı ekonomik gerçeklikle birlikte ön plana çıkan bölümlere yeni yatırımlar yapılma gereksinimi, aile şirketlerinde jenerasyonlar ortası geçişte problemler yaşanması ve bu ülkelere yönelik yatırımlarda AB geneli ve ülkeler bazında cezbedici teşvikler bulunması bu ülkeleri cazip hale getirmektedir.
Türk yatırımcılar da bu potansiyelden yararlanarak stratejik büyüme maksatlarını gerçekleştirmek için yeni yatırım ve şirket satın almaları yoluyla Avrupa Birliği pazarlarını mercek altına almaktadır. AB ülkeleri içinde Macaristan, Slovakya, Romanya ve Polonya cazip teşvik imkanları ve cazip yatırım fırsatları ile dikkat çekmektedir.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Bilhassa Orta Avrupa ülkelerinde şirket birleşme ve satın almaları (M&A) konusunda cazip fırsatlar olduğunun altını çizen Dinamo Danışmanlık Kurucusu, Kamu Özel İştiraki (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, “Salgınla bir arada 2020 yılından itibaren küresel ekonomik atmosfer bir dönüşüm geçirmektedir. Yaşadığımız süreçte hem yatırım yapılacak kesimlerde bir evvelandirme farklılığı birebir vakitte uygun maliyetlerle bol fon kaynağının olması dünya genelinde 2020 yılı ikinci yarısından itibaren şirket birleşme ve satın alma süreçlerine sürat kazandırmıştır. Bilhassa teknoloji dalı süreç adetleri ve toplam süreç hacmi prestiji ile rekorlar kırmaktadır. Teknoloji kesimini, sıhhat, dağıtım ve lojistik, besin, telekomünikasyon, otomotiv üzere kesimler izlemektedir.
2021 yılına ait şirket birleşme ve satın alma süreçleri öngörülerinde, en hareketli coğrafyalardan birinin Avrupa Birliği ülkeleri olacağı iddia edilmekte ve bu yılın birinci çeyrek dataları de bu durumu teyit etmektedir.
AB ülkelerinde cazip fonlama imkanları, salgının yol açtığı ekonomik gerçeklikle birlikte ön plana çıkan bölümlere yeni yatırımlar yapılma gereksinimi, aile şirketlerinde jenerasyonlar ortası geçişte problemler yaşanması ve bu ülkelere yönelik yatırımlarda AB geneli ve ülkeler bazında cezbedici teşvikler bulunması bu ülkeleri cazip hale getirmektedir.
Türk yatırımcılar da bu potansiyelden yararlanarak stratejik büyüme maksatlarını gerçekleştirmek için yeni yatırım ve şirket satın almaları yoluyla Avrupa Birliği pazarlarını mercek altına almaktadır. AB ülkeleri içinde Macaristan, Slovakya, Romanya ve Polonya cazip teşvik imkanları ve cazip yatırım fırsatları ile dikkat çekmektedir.” dedi.
Hibya Haber Ajansı