Falcon
New member
Boks sporu sıklıkla erkeklerle özdeşleşmiş bir spor kısmı olsa da aslında 18. yüzyıldan itibaren bayanların da faal olarak yer aldığı bir spor çeşidi. Şayet merak ediyorsanız, işte tarihin birinci bayan boksörü Elizabeth Wilkinson’un ömrü…
Boks bilhassa 18. yüzyıla gittiğimizde katiyetle bir erkek sporu olarak görülüyordu.
Fakat Londra’da yaşayan Elizabeth Wilkinson isimli bu bayan, tarihin birinci bayan boksörü olma unvanını taşıyor.
Elizabeth Wilkinson’un hayatına dair günümüze kadar fazlaca az doküman kaldı. Wilkinson hakkında bilinen en net şey 18. yüzyılda Londra’da doğması olarak kayıtlara geçiyor.
Ailesi yahut çocukluğu hakkında kesin bir kayıt olmamasına karşın, Elizabeth Wilkinson’ın personel sınıfı bir İngiliz ailesinde büyüdüğü biliniyor.
Biroldukca kişi Elizabeth Wilkinson’ı kaydedilen birinci bayan boksör olarak kabul ediyor.
1700’lerin başında, organize sokak dövüşleri İngiltere’de epey popülerdi.
James Figg isimli bir boks hocasının spor salonunda eğitim nazarann Wilkinson, hem erkek tıpkı vakitte bayanlarla dövüşebildiği için vakit içinde öne çıkmıştı.
Elizabeth Wilkinson’ın belgelenen birinci dövüşü de Haziran 1722’de gerçekleşti.
Wilkinson, Newgate Market’ten öteki bir dövüşçü olan Hannah Hayfield’a Londra’daki birinci bayanlar içinde geçecek ödüllü dövüş için meydan okudu.
Hayfield’ı yendikten daha sonra Elizabeth, James Figg’in boks salonlarında tertipli bir dövüşçü oldu.
Kariyeri 1728 yılına kadar sürdü ve “Avrupa Şampiyonu” ve “Clerkenwell’in boks şampiyonu” lakaplarını kazandı.
Hannah ile dövüştüğü tıpkı yıl, Martha Jones isminde bir bayanla karşılaştı ve 22 dakika süren dövüşün akabinde onu da yendi.
1722 ile 1726 içinde bir noktada Elizabeth Wilkinson, hem de Figg’in ortaklarından ve bir boksör olan organizatör James Stokes ile evlendi.
Çift ekseriyetle öbür çiftlerin meydan okumalarını kabul ederdi. Elizabeth, karşı çiftin karısıyla savaşırken, James kocasıyla yüzleşti.
Wilkinson, vakit içinde bir “ulusal figür” haline geldi. O denli ki boks öğretmeni James Figg’den bile daha popülerdi.
Elizabeth’in kaydedilen birinci bayan boksör olarak tesiri, öteki bayanlara “erkek sporu” olarak lanse edilen bu spor koluna katılma fırsatı verdi.
Elizabeth Wilkinson’un binlerce bayanın hayatına dokunduğu aşikar.
Boks bilhassa 18. yüzyıla gittiğimizde katiyetle bir erkek sporu olarak görülüyordu.
Fakat Londra’da yaşayan Elizabeth Wilkinson isimli bu bayan, tarihin birinci bayan boksörü olma unvanını taşıyor.
Elizabeth Wilkinson’un hayatına dair günümüze kadar fazlaca az doküman kaldı. Wilkinson hakkında bilinen en net şey 18. yüzyılda Londra’da doğması olarak kayıtlara geçiyor.
Ailesi yahut çocukluğu hakkında kesin bir kayıt olmamasına karşın, Elizabeth Wilkinson’ın personel sınıfı bir İngiliz ailesinde büyüdüğü biliniyor.
Biroldukca kişi Elizabeth Wilkinson’ı kaydedilen birinci bayan boksör olarak kabul ediyor.
1700’lerin başında, organize sokak dövüşleri İngiltere’de epey popülerdi.
James Figg isimli bir boks hocasının spor salonunda eğitim nazarann Wilkinson, hem erkek tıpkı vakitte bayanlarla dövüşebildiği için vakit içinde öne çıkmıştı.
Elizabeth Wilkinson’ın belgelenen birinci dövüşü de Haziran 1722’de gerçekleşti.
Wilkinson, Newgate Market’ten öteki bir dövüşçü olan Hannah Hayfield’a Londra’daki birinci bayanlar içinde geçecek ödüllü dövüş için meydan okudu.
Hayfield’ı yendikten daha sonra Elizabeth, James Figg’in boks salonlarında tertipli bir dövüşçü oldu.
Kariyeri 1728 yılına kadar sürdü ve “Avrupa Şampiyonu” ve “Clerkenwell’in boks şampiyonu” lakaplarını kazandı.
Hannah ile dövüştüğü tıpkı yıl, Martha Jones isminde bir bayanla karşılaştı ve 22 dakika süren dövüşün akabinde onu da yendi.
1722 ile 1726 içinde bir noktada Elizabeth Wilkinson, hem de Figg’in ortaklarından ve bir boksör olan organizatör James Stokes ile evlendi.
Çift ekseriyetle öbür çiftlerin meydan okumalarını kabul ederdi. Elizabeth, karşı çiftin karısıyla savaşırken, James kocasıyla yüzleşti.
Wilkinson, vakit içinde bir “ulusal figür” haline geldi. O denli ki boks öğretmeni James Figg’den bile daha popülerdi.
Elizabeth’in kaydedilen birinci bayan boksör olarak tesiri, öteki bayanlara “erkek sporu” olarak lanse edilen bu spor koluna katılma fırsatı verdi.
Elizabeth Wilkinson’un binlerce bayanın hayatına dokunduğu aşikar.